
Yunanistan anakarası ve Ege Denizi’nden çıkarılan tortu çekirdeklerini inceleyen araştırmacılar, yaklaşık 5 bin 200 yıl öncesine tarihlenen çevrede kurşun kirliliğinin bilinen en eski kanıtını buldu.

Yunanistan anakarası ve Ege Denizi’nden çıkarılan tortu çekirdeklerini inceleyen araştırmacılar, yaklaşık 5 bin 200 yıl öncesine tarihlenen çevrede kurşun kirliliğinin bilinen en eski kanıtını buldu.
Bu, Sırbistan’daki bir turbalıkta bulunan ve daha önce kaydedilen en eski kurşun kirliliğinden 1200 yıl daha eski.
Antik dönemde kurşun, bakır ve gümüş cevherlerinin eritilmesinin bir yan ürünü olarak atmosfere salınıyordu. Zehirli metal daha sonra toz olarak yoğunlaştı ve toprağa karıştı.

Kurşun kirliliğinin en erken belirtilerinin görüldüğü alan Yunanistan’ın kuzeydoğusunda, Thasos adası yakınlarında yer alıyor. Maran, önceki arkeolojik kanıtların, Thasos’un gümüş madenciliği ve metal işçiliği açısından bölgenin en önemli yerlerinden biri olduğunu gösterdiğini söyledi.
Çalışmada tarihçi Joseph Manning, eritme işleminden salınan kurşunun dünyanın ilk toksik ya da endüstriyel kirlilik biçimi olduğunu belirtiyor.
Araştırmacılar, Avrupa medeniyetinin beşiği olarak kabul edilen antik Yunanistan’da Bronz Çağı, Klasik dönem ve Helenistik dönem boyunca kurşun kirliliği seviyelerinin oldukça düşük ve lokalize kaldığını tespit etti.

O tarihlerde, M.Ö. 146 yılında, Roma ordusu Yunan yarımadasını fethederek bölgenin toplumunu ve ekonomisini dönüştürdü.
Koutsodendris, Roma ticareti, kolonileri ve gemiciliği Akdeniz ve Karadeniz boyunca genişledikçe, gümüş sikkelere olan talebin hızla arttığını ve bunun da kurşun açığa çıkaran eritme işlemini gerektirdiğini söyledi.
Daha sonra Roma İmparatorluğu kurşunu sofra takımlarında ve borular da dahil olmak üzere inşaatlarda kullandı.
Grönland’daki buz çekirdeklerinin analizini de içeren önceki araştırmalar, Roma döneminde Kuzey Yarımküre’nin büyük bölümünde yüksek kurşun seviyeleri tespit etmişti.