Psikolog açıkladı: Kendi sesimizi duymak neden bizi rahatsız ediyor?

Kendi sesinizi duyduğunuzda sesinizin size yabancı gelmesi, hatta rahatsız etmesi yaygın görülen bir durum. Kendi sesinize tahammül edememenin ardında bilimsel bir neden bulunuyor. Bir kaydı dinlediğinizde kendi sesinizin size yabancı..

Psikolog açıkladı: Kendi sesimizi duymak neden bizi rahatsız ediyor?
Yayınlanma: Güncelleme: 15 views

Psikolog açıkladı: Kendi sesimizi duymak neden bizi rahatsız ediyor?

Kendi sesinizi duyduğunuzda sesinizin size yabancı gelmesi, hatta rahatsız etmesi yaygın görülen bir durum. Kendi sesinize tahammül edememenin ardında bilimsel bir neden bulunuyor.

Bir kaydı dinlediğinizde kendi sesinizin size yabancı gelmesi ve hatta rahatsız edici olması oldukça yaygın bir durumdur. Peki, bu hissin arkasında yatan bilimsel nedenleri hiç merak ettiniz mi?
Günlük hayatta konuşurken sesimizi içten ve dıştan iki farklı şekilde algılarız. Bunun nedeni, sesin hem hava yoluyla hem de kafatasımızdaki kemikler aracılığıyla iletilmesidir. Konuştuğumuzda, ses tellerimizden çıkan titreşimler sadece kulaklarımıza ulaşmaz, aynı zamanda kemiklerimizden de geçerek iç kulağa iletilir. Bu iletim, sesimizin bize daha derin ve tok gelmesine neden olur.
Ancak bir ses kaydını dinlediğimizde, sesimiz yalnızca hava yoluyla kulaklarımıza ulaşır. Bu da frekans farkı yaratarak sesimizin bize beklediğimizden daha ince ve farklı gelmesine neden olur. Tokyo Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, sesimizin kayıttan duyduğumuz haliyle kendi algımız arasındaki fark, bu doğal iletim farklılığından kaynaklanıyor.
Uzmanlar, bu durumun psikolojik bir boyutu olduğunu da belirtiyor. Psikolog Dr. Silke Paulmann’a göre, sesimiz kimliğimizin önemli bir parçası. Ancak kayıttan dinlediğimizde, kendi beklentilerimize uymayan bir sesle karşılaşmak şaşkınlık yaratıyor ve bu da rahatsız edici bir his uyandırabiliyor.Bu konu üzerine yapılan bir başka araştırma ise sesimizin kayıtta hoşumuza gitmemesinin, duygularımızın sesimize yansımasıyla ilgili olabileceğini ortaya koyuyor. 1966 yılında psikologlar Phil Holzemann ve Clyde Rousey tarafından yapılan bir çalışmada, insanların kaydedilmiş seslerinde gizlemeye çalıştıkları duyguların örneğin kaygı veya üzüntünün – daha belirgin hale geldiği tespit edildi.
Nörobilimci Marc Pell, bu süreci şöyle açıklıyor: “Kendi sesimizi kayıttan dinlediğimizde, tıpkı başkalarının seslerini değerlendirdiğimiz gibi, bilinçsizce bir değerlendirme sürecine giriyoruz. Bu da sosyal kimliğimizle uyumlu olmayan bir ses duyduğumuzda rahatsızlık hissetmemize neden oluyor.”
Sesimizi kayıttan dinlerken yaşadığımız rahatsızlık, hem biyolojik hem de psikolojik nedenlere dayanıyor. Hava ve kemik iletimi arasındaki fark sesimizin farklı algılanmasına yol açarken, içsel beklentilerimizle örtüşmeyen bir ses duymak psikolojik olarak rahatsız edici olabiliyor.

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.